Eda haziran ortasindan beri koltuklara vesaireye tutunup kendi basina ayakta durmaya basladi
12 Haziran Sali gunu ilk disinin ciktigini gorduk. Simdi alt tarafta 2 disi iyice ortaya cikti. Bu haftayi biraz keyifsiz geciriyor, galiba yeni disler yolda. ama genel olarak oldukca olaysiz, problemsiz geciyor bu dis meselesi diyebiliriz. sadece ilk disler hafif ishal yapti o kadar.
Gene Haziran ortasindan beri artik biz sofrada ne yiyorsak o da aynisi (bazi istisnalar disinda tabii) yiyor. farkettim ki ozellikle bir lokantada oturuken ona kucuk kucuk lokmalar vermek cok faydali. onu cok guzel oyaliyor, biz de muhabbetimize ve yemegimize konsantre olabiliyoruz :)
tabii ki Memik ailesinin tipik bir bireyi olarak sofra yemegine adim atar atmaz dunya mutfagina da hemen acildi Edoscuk. Hatirladigim kadariyla gectigimiz ay boyunca denedigi mutfaklar sirasiyla:
meksika - tortilla, beans, guacamole, pirinc
japonya - tempura (patates, kabak)
cin - dumplings
amerikan - ne yedirmistik yahu? kizarmis patates?
fransiz (Gokhan'in yeni aldigi NSF grant'in serefine!) - ekmek, patates puresi, dana eti, tiramisu
tabii oz be oz, Turk kahvaltilarina (beyaz peynir, domates), ve de Turk mutfaginin underappreciated et spesiyalitesi kofteye de merhaba dedi coktan :)
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment